haline
Look at other dictionaries:
halinė — hãlinis, hãlinė bdv. Hãlinė bažnýčia … Bendrinės lietuvių kalbos žodyno antraštynas
haline — ● halin, haline adjectif Relatif à la salinité marine … Encyclopédie Universelle
haline — iso·haline; … English syllables
hâline bakmamak — kendisinin ne durumda olduğunu düşünmeden gücünü aşan işlere kalkışmak İhtiyar bunak, hâline bakmıyor da neler söylüyor. M. Ş. Esendal … Çağatay Osmanlı Sözlük
haline — salty or regarding salt content where there is a dominance of ocean salt … Dictionary of ichthyology
... hâline gelmek — gibi olmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
hâline köpekler bile güler — tkz. çok kötü bir duruma düşenler için kullanılan bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük
çocuk oyuncağı hâline getirmek — yeteneksiz kimselerin karışmasıyla bir işi değerinden düşürmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
kendi hâline bırakmak — (bir şeyi veya bir kimseyi) ilgilenmemek, karışmamak Ertesi sabah beni balığa çıkarken uyandırmayacaklardı. Bırakacaklardı kendi hâlime. S. F. Abasıyanık … Çağatay Osmanlı Sözlük
Thermohaline circulation — A summary of the path of the thermohaline circulation/ Great Ocean Conveyor. Blue paths represent deep water currents, while red paths represent surface currents The term thermohaline circulation (THC) refers to a part of the large scale ocean… … Wikipedia